- sıkıntıyla
- adv. dismally
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
yavan — sf. 1) Yağı az Yavan yemek. 2) Katıksız Birçok günler yavan ekmek bile bulamaz. F. R. Atay 3) mec. Hoşa gitmeyen, tatsız Hayatları gerçekten yavan ve dayanılmaz bir sıkıntıyla sonuçlanır. H. E. Adıvar 4) mec. Görgüsüz, bilgisiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sorun çıkarmak — üzüntü verecek veya içinden güç çıkılır bir durum yaratmak İskemlesinde sıkıntıyla kıpırdanarak iç geçirdiğini duydum, sorun çıkarmaya başladığımı düşünüyordu. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
avrat tuz dedi mi, ciğeri cız der — karısı herhangi bir şey isteyince, ihtiyaçları karşılayamayan kocanın içi sıkıntıyla dolar … Çağatay Osmanlı Sözlük
telaşına dalmak — (bir şeyin) herhangi bir şeyle ilgili olarak heyecanla, aceleyle, sıkıntıyla davranmak Karısı akşam telaşına dalmış, çardağın etrafında dolanıp duruyordu. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük